Yine
bir kavgaya sokmak isterler beni.
Korkuturlar
açlıkla,
Sefaletle,
kadınsızlıkla korkuturlar!
Korkuturlar
bir çocukluk anısına benzeyen,
O
güzelim yaşamdan atmakla korkuturlar.
Yine
de yılmak istemem ben,
Yılların
içinde çırpınıp dururken!..
Dökülür
beyaz çamdının kireçleri,
Sular
kesilir, bir gece lambalar söner.
Sevdiğim
kadınsa başkasıyla evlenir.
Olsun,
varsın böyle yazılsın kader
Hiçbir
şey yapmamak, acıyı seçmekse,
Yine
de aman dilemem, o kirli kalplerden.
Kiminin
hikayesi yarıda kalır.
Benimki,
hiç başlamaz bile!...
Düşünmek
isterim yüzyıllar boyunca,
Zamanı,
mekanı yahut manayı…
Düşünmek
bir kirli yastık üstünde.
Hiçbir
harekete girişmeden düşünmek!
İstemem
onların davasını, derdini.
İstemem
onların sahtekar sevgisini.
İstemem
bu kölece yaşamı,
Bir
çatlak pencereyle yetinirim.
İstemem
onların canımı isteyen,
Sadece
kendilerine yeten: bu düzenlerini!
Yılmak,
bize sunulan her şeyden:
Rüyanda
boğulduğunu görmek her gece!...
Ben
zaten yaşamıyorum günlerin içinde.
Ayları,
yılları ve kavuşmayı da bilmem.
Bilmem
ben huzurlu evlerin yolunu,
Bilmem
ben deliksiz uyunan uykuyu.
Solup
gitsin ömrüm:
Boynu bükük solgun bir gül gibi.
İstemem
onların bana can verecek suyunu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Düşüncelerini paylaşmak ister misin?